Karşılıksız Çek ve Konkordato
06.02.2019
Burada uygulamada sık rastlanan konkordato ilanı ve bu dönemde karşılıksız kalan çeklerle ilgili hukuki soruna cevap vereceğiz:
Bilindiği üzere konkordatonun düzenlendiği İİK m.294’de, kesin mühletin alacaklılar bakımından yol açacağı sonuçlara yer verilmiştir. Buna göre; kamu alacakları da dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur (bazı imtiyazlı alacaklar istisna tutulmuştur), ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Bu süre geçici mühletin ilanından itibaren başlayacaktır, yani geçici mühlet ile kesin mühletin doğurduğu hukuki sonuçlar aynıdır.
Düzenlemeler ışığında konkordato ilan etmiş olan bir kişiye karşı; daha önceden düzenlediği çeklerin, üzerinde yazılı düzenleme tarihinde karşılıksız kalması halinde, bu kambiyo senedinden doğan bir takip yapılamaz ve başlamış bir takip varsa durur. Bu noktada bir tereddüt bulunmamaktadır; çünkü borçlu, vadesi henüz gelmemiş bir çeki, ilgili tarihte ödeyemeyeceğini, ileri bir tarihte ödeyebileceğini önceden ilan etmekte ve kanun koyucu da belirli koşullar altında bu beyanı hukuka uygun kabul etmektedir. Şu halde; borçlunun çeki karşılıksız bırakma filine hukuk izin verdiğinden, fiil hukuka uygun sayılacaktır. Ortada bir hukuka uygunluk sebebinin varlığından bahsedilebilir.
Bu çerçevede konkordato ilan eden ve ilan ettiği projede -önceden- ilgili tarihte çekin karşılığını bulunduramayacağını beyan eden kişi bakımından; 5941 sayılı Çek Kanunu m.5’de düzenlenen karşılıksız çek suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu söylenebilirse de, mahkemenin verdiği kararla birlikte artık bu fiilin hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceğinden, suçun hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmeyecek ve suç oluşmayacaktır. Bu nedenle konkordato ilanını, ceza hukuku anlamında bir hukuka uygunluk nedeni olarak nitelendirmek isabetli olacaktır.
5941 sayılı Çek Kanunu m.5’de tanımlanan suçun hareket unsuru; vade tarihinde çekin karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmamak, yani vade tarihi itibariyle yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüğün ihmal edilmesidir. Çekin üzerinde bulunan düzenleme tarihinden öncesine ait bir tarihte düzenlenmesi hazırlık hareketi niteliğindedir. Suçun icra hareketi, vade tarihi itibariyle gerçekleştirilmektedir. Konkordato ilanı, fiilden önce yapılmaktadır. Dolayısıyla, ortada fiilden önce gelen ve fiili hukuka aykırı olmaktan çıkaran bir kural bulunmaktadır.
Belirtmeliyiz ki; karşılıksız çekin konkordato kapsamında olmadığı hallerde, diğer bir ifadeyle konkordatonun ilanının ardından keşide edilmiş veya vadesi konkordato mühleti içinde bir tarihe denk gelen ve konkordato başvurusunda gösterilmeyen ve ödemesi planlanmayan çek, yukarıda ifade ettiğimiz kapsamda değerlendirilemez. Böyle bir halde, karşılıksız kalan çekle ilgili hukuk ve ceza sorumluluğunun gündeme geleceğine kuşku bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay, 3167 sayılı Kanun döneminde verdiği bir kararda, konkordato mühleti içinde çek düzenlemeye engel bir halin bulunmadığına ve bu süreçte çek düzenleyenin karşılığını bulundurma sorumluluğu altında olduğunu, bu nedenle ceza sorumluluğunun gündeme geleceğine işaret etmiştir.
Sonuç itibariyle konkordato ilanının geçici mühletle başladığı dikkate alındığında, bu zaman zarfında karşılıksız çek suçunun oluşmayacağı, müddetlerin işlemediği dikkate alınmalıdır.